Gözetim ağları ve kâr odaklı algoritmalarla dolup taşan hayatımız, giderek daha fazla siber distopyaya benziyor

Artan dijitalleşme ve siber riskler hakkında endişeli olmak için paranoyak olmanıza gerek yok. Kanada Calgary Üniversitesi’nden sosyoloji profesörü Dean Curran, küresel ölçekte ciddi bir dijital krizin yaklaştığını ifade ediyor.

KİTLESEL ÇÖKÜŞLER KAPIDA MI?

Curran’a göre, toplumların dijitalleşmesi onları kitlesel çöküşlere ve manipülasyona karşı kırılgan hale getiriyor. Bu riskler bilinse de, ciddi önlemler genellikle bir sistemik dijital kriz meydana geldikten sonra alınıyor.

Olası bir dijital çöküşün nasıl gerçekleşebileceğini öngörmek zor. Curran, böyle bir krizin, siber saldırılarla elektrik ve telekomünikasyon altyapısının çökmesi veya mevcut altyapının saldırılarla tehlikeli hale gelmesi şeklinde olabileceğini belirtiyor. Geçmişte yaşanan WannaCry fidye saldırısı ve CrowdStrike arızası, bu kırılganlık konusunda uyarıcı örnekler olarak karşımıza çıkıyor.

2008 KRİZİNE BENZER BİR SENARYO

Curran ayrıca 2008 küresel ekonomik krizine benzer bir krizin dijital dünyada da yaşanabileceğini ifade ediyor. Yapay zeka ekonomisinin kırmızı alarm vermesi, durumu daha da endişe verici hale getiriyor. Yapay zeka, mevcut kırılganlıkları artırırken yeni riskler de ortaya çıkarabilir.

Tüm bu tehditlerin altında yatan asıl sorun, dijital ekonomiyi düzenlemesi gereken kuruluşların sessizliği. Teknoloji devleri, insanların kişisel verilerini istedikleri gibi kullanabilme özgürlüğüne sahipken, karar vericilerin uyanmaları gerekiyor. Curran’a göre, dijital çöküşün eşiğinde beklemekten başka seçeneğimiz olmayabilir.